logo

'Denizlerimizdeki kirlilik alarm düzeyinde'

Denizlerdeki kirlilik ve aşırı avlanma ile ilgili açıklamalarda bulunan öğretim üyesi Bayram Öztürk, Karadeniz’in avcılığın tehdidinde olduğunu, aşırı kirlenen Marmara’da ise ışık geçirgenliğinin 2 metreye kadar düştüğünü söyledi.

Karadeniz’de avcılık

Öztürk, Türkiye denizlerinin giderek artan ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunun altını çizerek, “Bunlar kara kökenli kirlenme, aşırı avcılık, kıyıların tahribi, yabancı türlerin girişi ve başlı başına bir tehdit olan iklim değişikliği...

Bir yarımada olan ülkemiz bu tehditlere kayıtsız kalamaz. Ulusal bir seferberlik gerekiyor. Karadeniz’de arıtma eksikliği ve katı atıkların denize atıldığını görüyoruz. Yasadışı ve aşırı balıkçılık canlı kaynaklarımızı tüketiyor. Hedef dışı avcılık azaltılmalı. Balıkçılığımızın kalbi Karadeniz’de koruma alanı yok” dedi.

‘Marmara’da ışık kalmadı’

Bir ülkeye ait tek deniz olan Marmara Denizi’nde çözünmüş oksijen eksikliği nedeniyle hidrojen sülfür gazının oluştuğunu söyleyen Öztürk, ışık geçirgenliği hakkında da uyardı: “1985’te ışık geçirgenliği 15 metreydi, günümüzde 2 metre. Marmara’da canlı kaynaklarının stokları yıprandı ve deniz gıda güvenliğimiz tehdit altına girdi. Marmara’da ticaret gemilerinde balast suyu değişiminin durdurulması şart. Marmara korunmayı bekliyor, böylece Karadeniz ve Ege Denizi de iyileşecek. Her tarafı ülkemize ait Marmara Denizi’nin korunması için bir eylem planına ve koruma alanlarına gerek var.”

Akdeniz’de betonlaşma

Ege ve Akdeniz’deki temiz kıyı ve deniz imajının kirlilik ve betonlaşma nedeniyle bitmek üzere olduğunu belirten Öztürk, şunları söyledi: “Türkiye’nin 28 ili, 196 ilçesi deniz kıyısında. Artan evsel atıklarla ekosistem geri dönülmez bir şekilde hasar görmekte. Evsel atıkların tam olarak bertaraf edilmesi için gerekli yatırımların yapılması şart. Ege ve Akdeniz kıyılarımızda gemi kökenli kirlenmenin önlenmesi için ‘Mavi Kart’ uygulaması gözden geçirilmelidir.”

Milliyet