Sovyetler’den ayrıldıktan sonra Türk tekstil şirketlerinin yatırım için akın ettiği Özbekistan ile ekonomik ilişkilerde yeni bir dönem başladı. Taşkent Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, “Özbek hükümetinin ekonomide pilot sektör seçtiği turizm için Türkler devrede. Maden, enerji ve ulaşımda büyük fırsatlar var. İkinci bahar bereketli geçecek" dedi.
Türkiye ile Özbekistan arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerde yeni bir döneme girildi.Taşkent Hükümeti, Türkiye’yi birçok sektörde “know-how” merkezi olarak belirledi. Ekonomide öncelikli sektör seçilen turizmde Türkiye’nin deneyimlerinden daha fazla yararlanılması hedefleniyor. Türkiye'de bu anlamda desteğini ortaya koyan önemli adımlar attı.
Özbekisten-Türkiye ekonomi ilişkilerinde yeni dönemi Taşkent Büyükelçisi Ahmet Başar Şen anlattı. Yeni dönemde Türk şirketleri için Özbekistan’da birçok fırsat bulunduğunu vurgulayan Büyükelçi Şen, “Türkiye Özbekistan’ı 1991’de bağımsız olur olmaz tanıyan ilk ülke. Aynı tarihte hemen işheyetleri gelmeye başlamış ve kısa sürede ciddi bir birikim oluşmuştu. Bu birikim araya giren siyasi sorunlar nedeniyle bir süredir askıdaydı. Son 17 yıldır Özbekistan’la durağan olan ilişkilerimiz 2016’dan sonra yeniden canlandı” dedi. Kişi başı milli geliri 2 bin dolar olan Özbekistan’da kayıtlı 460 Türk şirketinin faaliyet gösterdiğine dikkat çeken Şen, bunlar arasında 200’ünün aktif olduğunu belirterek iki ülke arasındaki ikinci baharın ekonomik anlamda bereketli geçeceğini dile getirdi.
Özbekistan’ın Sovyetler Birliği’nin pamuk tarlası olarak anıldığını belirten Şen, aradan geçen süreçte ülkede tekstil sektörünün yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı olduğunu ve bunun da Türk şirketler için önemli fırsatlar yarattığını vurguladı. Özbekistan ürünlerine konulan ambargonun da artık kalktığı bilgisini veren Şen, şunları anlattı: “Avrupa Birliği Özbek mallarına ambargoyu kaldırdı. Bu da artık buradan Avrupalı markalara ürün satılabileceği anlamına geliyor.
Dünya Gazetesi