logo

Karaciğer yağlanmasının farkında mıyız?

Yağlı karaciğer, hem pek çok ciddi sağlık sorununa davetiye çıkarıyor hem de en önemli işini yapamaz hale geliyor; Vücuttaki toksinleri temizleyemiyor. Peki karaciğerimizi bundan nasıl koruyabiliriz?

Karaciğer yağlanması yaygın sağlık sorunlarından biri.

Her 3-4 yetişkinden birinin karaciğeri yağlı ama çoğunun bundan haberi bile yok. Haberi olanların da konuyu ciddiye aldıklarını söylemek zor. Daha da mühimi, yağlı karaciğer probleminin önemini biz doktorların bile yeteri kadar kavrayabildiğini söylemek de mümkün değil.

Oysa yağlı karaciğer hem ciddi bir sağlıksızlık işareti, hem de başka sağlık problemlerine davetiye çıkaran mühim bir sağlık sorunu. Nedeni şu:

DİYABETE DAVETİYE

Eğer karaciğeriniz yağlı ise, bu sizin bir insülin direnci eğilimlisi, bir gizli şeker hastası, yani diyabet adayı, hatta metabolik sendrom riski taşıyan genetik örgütlenmenizin var olduğu anlamına gelebiliyor.
Bu nedenle de yağlı karaciğer saptanan herkesin kan yağlarının durumunun (çoğunun iyi kolesterol HDL’si düşük, trigliseridi yüksek oluyor), ürik asit (çoğunun yüksek bulunuyor), şeker-insülin ilişkilerinin (çoğunda bozulduğu saptanıyor) dikkatle araştırılması gerekiyor.

TOKSİN YÜKÜ ARTAR

İkinci problem ise en az birincisi kadar önemli: Yağlı karaciğer bedeni toksinlerden temizleme işini yani Detoksifikasyon görevini de aksatıyor. Yani yeterince güçlü detoks yapamıyor. Bu da toksin yükünüzün artması, kilo almanızın kolaylaşması, mitokondrilerinizin yani bedeninizin yorgun düşmesi anlamına geliyor.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu / Hürriyet