logo

Sofranıza fakirleri çağırın

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Çağıl, Ramazan ayının sıcak günlere denk gelmesinin ayrı bir imtihan olduğunu söyledi.
Ramazan ayında vaktin iyi geçirilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Çağıl, “Malum Ramazan ayı sıcak günlere denk geliyor. Ramazan-ı Şerif’te şerefiye bulacağız. Sıcak günlere denk gelmesi ayrı bir imtihan. Buna denk gelmesi bütün bir ömrün oruçla müşerref olması için oluyor. Amellerin en faziletlisi en meşakkatli olanıdır. Kişinin kulluk cevheri ibadetiyle ortaya çıkıyor. Mübarek ayda gelişigüzel değil de kulluğun şuuruna vararak, içselleştirerek ihya etmek lazım. Bir insanın Ramazan ayında iyilik duygusu artıyorsa inşallah bu o kişinin Ramazan şuurunda olduğunun kanıtıdır. Ramazan öyle bir aydır ki Kur’an bu ayda nazil olmuştur” dedi.
“Oruca zarar verecek her türlü olumsuzluktan kaçınmalıyız” diyen Çağıl, “Asabilik, sinirlilik, sabırsızlıklara dikkatli olmalıyız. Bunlar orucun derecesini düşürebilir. Bol bol Kur’an okumalı orucun değerini daha da artırmalıyız. Fakat fukarayı gözetmeliyiz. Eş, dost sofraya davet edilir ama esas olan fakirlerin davet edilmesidir. Zengin çağrılırsa olmaz. ‘O ne kötü bir düğün yemeğidir zenginler çağrılıyor da fakirler kalıyor’ diye bir Hadis-i Şerif’te mevcut. Haramdan sakınmalıyız. Gıybet özellikle çok önemli. Bu ayda dikkat etmeliyiz. Mümkün mertebe uzak durmalıyız. Orucumuza zarar verecek her türlü olumsuzluktan uzak durmalıyız. Seve seve oruç tutmalı, içselleştirmeliyiz. İnsan oruç tutmakla; nefsinin bir takım olumsuz duygularından, nefsin verdiği vesveselerden, nefsin yönlendirdiği günahlardan alıkoyar, bencil olmaktan alıkoyar. Aç kalarak açların durumunu bilir. Empati kurar. Cimrilikten korunuruz. Yardımlaşma duygusu gelişir. Tek başına yiyip içmekten korunuruz” şeklinde konuştu.

Milli Gazete