logo

Yağlar kanser riskini artırıyor

Yanık ve atık yağ toplayan bazı korsan firmaların, bu yağları içine toz bir madde atarak yeniden esas rengine dönüştürdüğünü söyleyen Doç. Dr. Canfeza Sezgin, "Bu, başta kanser olmak üzere kalp damar hastalığı, yüksek kolesterol gibi rahatsızlıkların görülme riskini artırıyor" dedi. 
Yanık ve atık yağların defalarca kullanılması birçok hastalığın ortaya çıkmasında büyük risk oluşturuyor. 'Bitkisel atık yağların kontrolü' yönetmeliği gereğince atık yağların sadece biodizel üretiminde kullanılması mümkünken, bazı mervidenaltı firmalar bu yağları tekrar sofralarda kullanmak için dönüştürüyor ve kansere davetiye çıkarıyor. Kimyager Metin Akdede, kontrol için firmalarına gelen atık yağların çok fazla kullanıldığı için renginin kararmış durumda olduğunu, yağın içerisinde su ve tortu gibi kalıntılar bulunduğunu söyledi. Akdede, "Nötralize yöntemi ile bu yağı belli aşamalardan geçiriyoruz. Asitini düşürdükten sonra, suyunu ve tortusunu uzaklaştırıyoruz. Elde ettiğimiz yarı rafine üründen biodizel elde etmek için tekrar işlem yapıyoruz. 1 kilogram yanık, atık yağdan 8 yüz gram biodizel elde ediyoruz" dedi.
"Yanık yağın buharı bile kanser"
Dr. Canfeza Sezgin "Bu merdivenaltı firmalar, yanık yağların kanser riskini ne kadar arttırdığı bilinse de ticari kaygılar için, bu maddeyi yağın içine atıyorlar, ucuz bir maliyetle yağı geri kazanarak, tekrar piyasaya sürüyorlar. Magnezyum silikat beyaz, kokusuz toz bir madde. Maddenin kendisi çok zararlı değil, fakat madde kötüye kullanılarak, yenilemeyecek yağlar, şeklen ve görüntü olarak yenilir hale getiriliyor. Bu durum bizim ve çocuklarımızın hayatını olumsuz etkiler. Başta kanser olmak üzere kalp damar hastalığı, yüksek kolesterol gibi rahatsızlıkların görülme riskini artırıyor" diye konuştu.