logo

Karne gününde, kırık not baskısına dikkat

Okullarda karnelerin dağıtılmasıyla 2011-2012 eğitim-öğretim yılı tamamlandı. Ülke genelinde ilk ve ortaöğretimde yaklaşık 17 milyon, Yozgat'ta ise 95 bin 248 öğrenci karne heyecanı yaşıyor.
Yozgat Devlet Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Veli Kurt, okulların yaz tatiline girecek olmasından dolayı yaptığı açıklamada anne ve babaları uyardı. Dr. Kurt, "Karne, çocukların okul başarısını gösteren bir veridir. Ama sadece çocukları karneleri ile değerlendirmemek lazım. Sonuç itibariyle bir yıl boyunca yoğun bir tempoda çalıştılar ve bunun sonucunda emeklerinin karşılığını bazıları aldı, bazıları alamadı." dedi.
Kırık notu olan öğrencileri değerlendirirken, ailelerin de kendilerini değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Dr. Kurt, "Kırık notu olan öğrencileri değerlendirirken tabiî ki bunu sadece çocuklar için verilmiş bir karne olarak görmemek lazım. Burada aileler de kendilerine bir pay çıkarması gerekir. Acaba biz nerede eksik yaptık. Çocuğumuzla ilgilenemedik mi, diye düşünmeleri gerekir." şeklinde konuştu.
"BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN"
Karnesi zayıf olan çocukların, kesinlikle başka çocuklarla kıyaslanmaması gerektiğinin altını çizen Dr. Kurt, çocukları başkaları ile kıyaslamanın özgüveni ve benlik algısını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Dr. Kurt, şöyle devam etti:
"Bu şekil bir kıyaslama içine girildiği takdirde, çocuk sevilmediği hissine kapılabilir. Çocuğun karnesine bakarak kişiliği ile ilgili geleceğe dair olumsuz çıkarımlarda bulunulmaması gerekir. Çocukları, karnesindeki kötü notların düzeltilmesi için motive etmek için kaygı ve tehdit yöntemleri uygulanmamalı. Çocuğunuzu, her şeye rağmen koşulsuz sevdiğinizi ve ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. İyi karnenin elde edilmesi için düzenli çalışmayı bırakmaması gerektiği uygun bir dille anlatılmalıdır. Karne sonucu kötü olan çocukların ise motivasyonu kırılmadan, kırık notlarını düzeltmesi için planlı ve programlı çalışarak başarılı olabileceği anlatılmalıdır. Çocukların düşük not alma nedenleri için ebeveynlerin birlikte tartışıp çözüm üretilmeli, karar alma süreçlerine çocuğu da dahil ederek, sorumluluk bilincinin gelişmesine katkı sağlanmalıdır." diye konuştu.
Tatilde çocukların dinlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Kurt, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yoğun, uzun bir maratonun ardından tatilin bir dinlenme dönemi olduğu unutmamalıdır. Bu zaman dilimini, mümkün olduğu kadar anne ve babanın çocukla beraber geçirmesi de aile içi ilişkilerde yapıcı etkiye sahip olmaktadır. Beraber geçirilen ortak zaman çocukta 'önemliyim' duygusunu artırır. Bu sebeple çocuğun kendisine olan güveni de artar." 

Dünya Bülteni