İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:08 İkindi16:53 Akşam19:54 Yatsı21:22 İmsak04:37 Güneş06:10 İşrak06:50
Hava - Hava durumuHafif Yağmurlu 14°C Nem %79
Türkçe
10 Şevval 1445 19 Nisan 2024 Cuma
10 Şevval 1445
İşrak
06:50
Öğle
13:08
İkindi
16:53
Akşam
19:54
Yatsı
21:22
İmsak
04:37
Güneş
06:10
Giriş Yap

Ailelere 'siber zorbalık'la mücadele uyarısı

13.03.2019    |

Dijital gelişmelerle günlük yaşamın parçası haline gelen, özellikle ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukların yaşamlarını etkileyen "siber zorbalık" tehdidine karşı ebeveynlerin de sanal dünyayı yakından takip etmesi gerekiyor.

İletişim teknolojileri aracılığıyla bir kişi ya da gruba zarar verme davranışı olarak tanımlanan siber zorbalık, sanal ortamda kullanıcıların diğer kişileri tehdit etmesi, aşağılaması, onlara müstehcen mesajlar göndermesiyle gerçekleşiyor. Bu durum, anlık mesajlaşma, e-posta, online oyunlar ya da internet forumları üzerinden gerçekleşebildiği gibi sosyal medya sitelerindeki paylaşımlara yorum yapılmasıyla da mümkün hale gelebiliyor.

"Sosyal medya, çocukları disiplin komisyonlarından daha çok korkutuyor"

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Burcu Yılmaz, siber zorbalığın kabul görmek, sevilmek ve bir gruba ait olmak isteyen çocuklarda üzüntü, isyan, öfke, daha ileri boyutlarda da bunalım, depresyon hissiyle mücadele etmeye neden olduğunu ifade etti.

Çocukların kıyafetiyle ilgili yapılan kötü bir yorumdan, dinlediği müzik grubunun aşağılanmasına kadar sanal ortamdaki tüm negatif davranışların siber zorbalıkla ilişkilendirilebileceğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Şu an çocuklar için en büyük yaptırımın sosyal medya olmaya başladığını görüyoruz. Yani sosyal medya, çocukları disiplin komisyonlarından daha çok korkutuyor. Disipline verilmekle tehdit edilmek çocuk için bir şey ifade etmiyor ama çocuğa 'Sosyal medyada senin hakkında şöyle şöyle paylaşımda bulunurum' dendiği an o kadar büyük bir yaptırıma sahip ki. Böyle bir ortamda çocukların paylaşımları ya da fotoğrafları altına gelen kötü yorumlar onları derinden etkileyebiliyor. Çocuklar bizim kadar güçlü, mücadeleci değiller. Bu gibi durumlar onların dünyalarını altüst ediyor. "

Siber zorbalığa maruz kalmış çocukların bu durumla genelde tek başına mücadele etmeye çalıştığına dikkati çeken Yılmaz, "Aileler, zorbalığa maruz kalmış, eve yara bere içinde gelmiş çocuğun yaşadığı sıkıntıları tahmin edebilir ve hemen harekete geçebilir ancak yüzeysel bulgu gözlemleyemedikleri çocuklarının siber zorbalığa maruz kaldığını, benzer sıkıntıları yaşadığını ve bu sıkıntılarla tek başlarına mücadele etmeye çalıştıklarını kestiremiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, çocuklarını siber zorbalıktan koruyabilmek için ebeveynlerin dijital teknolojileri daha fazla kullanmaları tavsiyesinde bulunarak şunları söyledi:

"İnternete hakim olmak ailelerin sorumluluğu haline geldi. Yani dijital teknolojileri kullanmayı en az çocuklar kadar bilmeleri gerekiyor. Veliler, en azından düzgün 10 video kanalı, en faydalı 10 uygulama hakkında bilgi sahibi olmak zorunda ya da çocuklarının sosyal medyada kimleri takip ettikleri, arkadaşlarının kim olduğu konusunda bilgi sahibi olmak zorundalar. Takip, yönlendirme ve sahip çıkmadan bahsediyoruz. Anne babalar çocuklarına sahip çıkmak zorunda ve bunun için de dijital teknolojileri daha fazla kullanmaya özen göstermeli."

Çocuklar sanal dünyanın merkezinde yer alıyor

İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Murat Kırık da çocukların akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlarıyla dijital dünyanın merkezinde bulduğunu anlattı. Bu sebeple sanal dolandırıcılar ya da kötü niyetli kullanıcıların çocuklara kolaylıkla erişebildiğini aktaran Kırık, "Çocukların bilgilerinin ve fotoğraflarının izinsiz şekilde elde edilmesi, kullanılması, çocuğun bu yolla yaptırımlara maruz bırakılması ya da oyun kisvesi altında çocukların dolandırılması ve kötü niyetli insanlara alet edilmesi yaşanan en büyük sorunlar arasında yer alıyor." dedi

Siber zorbalık kavramının hangi hukuki fiillere karşılık geldiğinin bilinmediğine işaret eden Kırık, bu noktada hukuki bir karışıklık olduğunu dile getirdi. Kırık, "Doğrudan siber zorbalık ifadesi yer almasa da siber zorbalığı kapsayan olaylar için uygulanabilecek hükümlerin mevcudiyeti göze çarpıyor ancak yasal düzenlemelerde mutlaka siber zorbalık tanımsal olarak açık bir şekilde belirtilmeli ve hangi hukuki fiillere karşılık geldiği açık bir şekilde ifade edilmeli." diye konuştu.

"Ailelere eğitimler verilebilir"

Kırık, anne babaların dijital teknolojileri iyi kullandığı gerekçesiyle kontrolü çocuklara bırakmaması gerektiğini ve ebeveynlerin çocuklarını siber zorbalık tehlikesinden koruyabilmesinin iyi birer dijital okuryazar olmalarıyla mümkün olabileceğine dikkati çekerek "Çocukların dijital çağın içine doğdukları doğrudur ancak bu gerekçeyle tüm yetkiyi onlara vermek doğru değildir çünkü kontrolü çocuğa verdiğinizde çocuk zamanla 'Nasıl olsa anne ve babam bu konularda bilgi sahibi değil, ben de istediğimi yaparım.' duygusuna kapılıyor ve siber korsanlar, sanal dolandırıcıların mağduru durumuna geliyor." dedi.

Ailelerin de dijital okuryazarlık dersleri alması gerektiğini vurgulayan Kırık, şunları kaydetti:
"Bu konuda yerel bazlı çalışmalar yapılabilir. Özellikle belediyeler aracılığıyla ebeveynlere verilecek dijital okur yazarlık eğitimleri velilerin bilinçlenmesini sağlayacaktır. Okullar aracılığıyla nasıl çocuklar eğitim görüyorlarsa ailelere de bu şekilde eğitimler verilebilir. Hem veliler, dijital dünyadaki zorluklar ve güvensiz ortam konusu hakkında bilgi sahibi olur hem de çocuklarına doğru bir bilgi akışı sağlamış olurlar çünkü günümüzde çocuklar bu noktada ebeveynlerden çok çok daha sosyal medyayı kullanıyorlar. Bunun önüne geçilebilir."

AA

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Canlı Yayın
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Canlı Yayın
Canlı Yayın Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close