Dünya nüfusu her geçen gün artıyor, ekilebilir tarım arazileri ise hızla azalıyor. Bugün ulaşım, enerji tüketimi, elektrik kullanımı gibi unsurların iklim değişikliğine yol açan çevresel etkilere neden olduğunu biliyoruz. Fakat üzerinde yaşamakta olduğumuz gezeni hızla yiyip bitirdiğimizin yeterince farkında değiliz.
Aslında dört temel sorun var: Bunlardan birincisi; Küresel gıda üretiminin üçte birinin çöpe gitmesi. İkincisi; Dünyadaki her bir yetersiz beslenen insan karşısında iki aşırılı kilolu insanın olması. Üçüncüsü; Dünyada açlığın yaygınlaşmasına rağmen, küresel tahıl mahsulünün yüzde 40'ının biyo yakıt ve hayvam yemi için kullanılması. Dördüncüsü; Karbon emisyonları açısından bakıldığında, gıda üretiminin yüzde 31 ile en yüksek karbon emisyonuna sahip olması. Tüm bu tablonun değişmesi için gıda sektörünün sürdürülebilir çözümler yaratması gerekiyor.
Dr. Funda Elmacıoğlu:
SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENMENİN İDEAL ÖRNEĞİ ÇİFT PİRAMİT MODELİ
"Yaşamın sürdürülmesi, büyüme ve gelişmenin sağlanması, sağlığın korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, üretkenliğin sağlanması için gerekli olan besin ögeleri ile biyoaktif bileşenlerin besinlerle vücuda alınması olarak tanımlanan beslenme, yemek yemekten farklı bir kavram. Bu kapsamda önemli olan hangi besinlerin, ne ölçüde, ne sıklıkla tüketildiği ve bu besinlerin uygun yöntemlerle hazırlanıp tüketilmesidir. Üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise sürdürülebilir beslenme. Sürdürülebilir beslenmeyi, bireylerin ve toplumun sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlarken, aynı zamanda gelecek nesillerin de sağlıklı beslenebilmesi amacıyla gıda kaynaklarının doğru bir şekilde kullanılması olarak tanımlıyoruz.
Sürdürülebilir beslenmenin en ideal örneğinin ise Çift Piramit Modeli olduğunu söyleyebiliriz. Bu model iki parçadan oluşuyor. Bunlardan ilki Akdeniz beslenme tipine uygun besinler ve besin değerleri arasındaki ilişkiyi gösteriyor; ikincisi ise besinlerin çevresel etkileri ile ilişkisini gösteren Çevresel Piramit’tir. Bu piramidin en tepesi en çok çevreye zarar veren besinleri içermek üzere baş aşağı ters bir piramit oluşturuyor. Bu çevresel piramidin özelliği günlük hayatta yer alan meyve, sebze ve tahılların düşük çevresel etkilere sahip olması. Bugün yaşanan bir diğer sorun da, beslenme ve gıda konularındaki bilgi kirliliğinin, insanların besin seçimi, porsiyon algısı, ağırlık yönetimi gibi konulardaki bilgi ve davranışlarını yanlış yönlendirebiliyor olması."
Dr. Berat Nursal Tosun:
"Besin Sistemimiz bozuldu"
"Beslenmenin en kısa tarifi vücudun ihtiyaçlarıyla ilişkili olarak vücuda gıda/besin alımıdır. İyi beslenme – yeterli, dengeli ve çeşitli beslenme ile birlikte düzenli fiziksel aktivite ile biraraya geldiği zaman – iyi sağlık için yapı taşıdır. Bugün mevcut gıda üretim ve tüketim şekilleri sürdürlebilir olmadığını biliyoruz. İklim değişikliği, tarım arazilerinin verimsizleşmesi, tarladaki veya besin zincirindeki gıda atıkları, yetersiz beslenme gibi konular nedeniyle besin sistemimiz bozuldu. Bu yüzyılın ortalarında, tarlalar fazladan 1.5 milyar insana yetecek gıda sağlamak durumunda.
Günümüzde, her 9 kişiden biri (800 milyon kişi) yatağına aç giriyor ve ne yazık ki üretilen gıdanın 3’te biri hiç tüketilmeden çöpe gidiyor. Yitirilen insan hayatları ile birlikte ekonomik olarak kayıplar çok fazla olmakla birlikte milyarlarca ton sera gazı salınımı söz konusu.
Yetersiz beslenme, obezite, sürdürlebilir tarım ve gıda atığı gibi beslenme ile ilişkili sorunlar çözülmediği sürece çoğu hedefe ulaşılamayacak. Gıda sistemindeki bozulma ‘Sürdürülebilir Beslenme’ modelinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Dünya