Kıbrıs müzakelerinde 'toprak' iddiası

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında yapılan ve sonuçsuz kalan müzakerelere ilişkin, Kıbrıs Rum tarafının haksız ve adil olmayan tavır sergilediğini söyledi.

Akıncı, İsviçre’de 7-11 Kasımda yapılan görüşmelerde yeni yakınlaşmalar elde edildiğini, en önemlilerden bir tanesinin de muhtemel federal yapının bakanlar kurulunun 7 Kıbrıslı Rum ve 4 Kıbrıslı Türk bakandan teşkili olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının, "toprak" başlığını daha işin başında kendi lehinde sonuçlandırma ve Kıbrıs Türk tarafının müzakere gücünü sıfırlama gayretinin İsviçre'deki müzakerelerin başarısız olmasının nedenlerinden biri olduğunu belirterek, "Rumlar, garantör ülkelerin de olacağı beşli konferansta ele alınacak bir başlangıç haritası yerine, ısrarlı oldukları Kuzey'e dönecek kişi rakamlarıyla neredeyse toprak düzenlemesini tamamen kendi arzuları çerçevesinde bitirebileceklerini planladılar.“ dedi.

Görüşmede, Yunanistan’ın da benzer tavır sergilediğini, Türk askerinin tamamen çekileceği, garantilerin kaldırılacağı bir görüşmeye katılabileceklerini açıkladıklarını anımsatan Akıncı, yapılan yoğun istişareler sonucunda Yunanistan’ın, koşullu olarak beşli konferansa katılma şartının aşıldığını söyledi.
Kıbrıs Rum tarafının, 2004’te referanduma sunulan Annan Planı’ndan tercih ettiği unsurları seçtiğini belirten Akıncı, planda bulunan güvenlik/garantiler ve dönüşümlü başkanlık unsurlarının alınmasına ise yanaşmadığını söyledi.

KKTC toprakları yüzde 36'dan yüzde 28.5'e mi iniyor ?

Rumlar halen Kıbrıs'ın yüzde 36.2'sini kaplayan KKTC topraklarının yüzde 28.2'ye inmesini talep ediyordu. Türk tarafının önerdiği oranın ise yüzde 29.2 olduğu belirtiliyordu. Nitekim KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Kıbrıs Türk tarafında kalacak toprak oranı konusunda “Teklifimiz yüzde 29.2 idi” dedi.

Rum Politis gazetesi İsviçre'de devam eden görüşmelerde ele alınan haritayı yayınladı. Haritaya göre KKTC toprakları yüzde 36'dan yüzde 28.5'e iniyor. Dahası KKTC'nin kuzeyinde 'özel bir Rum bölgesi' oluşturuluyor. Haritaya göre Güzelyurt da Rum’a veriliyor

Kıbrıs adasının toplam yüzölçümünün 9 bin 251 kilometrekare... KKTC'nin şu anki yüzölçümü ise 3 bin 355 kilometre kare. Yeni haritaya göre KKTC'nin yüzölçümü 719 kilometrekare azalarak 2 bin 636 kilometrekareye iniyor. Buna göre KKTC, topraklarının yüzde 21.4'ünü kaybediyor.

Haritanın yansıttığı bir başka gerçeği ise KKTC'nin en stratejik bölgesi addedilen Dikkarpaz'da Federal Hükümet yönetiminde bir Rum özel bölgesinin kurulması teşkil ediyor. Yunan gazetesi To Vima'da Pazartesi günü yer alan analizde, söz konusu haritanın 'taslak çalışma' olduğuna işaret edilerek, nihai haritaya son şeklini Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis'in vereceğine işaret edildi.

Kıbrıs'ta 'Girit' planı!

Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan yine Osmanlı'nın 1898'de kaybettiği Girit adasında uyguladığı taktik üzerinden adayı ele geçirme planlanı yapıyor.

Yakındoğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Ata Atun, Rum tarafının ya da Türk tarafının şu ana kadar isteklerinin yerine gelmediğini belirtti. Atun, "Rumlar ve özellikle Yunan Başbakan Aleksis Çipras Türk askerinin adadan çıkmasını istiyor. Bunun bir benzeri Girit'te daha önce yaşanmıştı.

Girit'te Türklerin varlığına dair garantör olacak devletler vardı ama Türk askeri adadan çekildikten 3 ay sonra katliamlar başladı. Aynı oyun burada da var. özellikle Fransa ve Almanya gibi batılı ülkelerin de Yunan Başbakan Çipras'a destek verdikleri ve Yunan tarafının garantör olması nedeniyle kendi işlediklerini söylettiğini ciddi ciddi düşünüyorum" dedi.

Rumların tekrar eski stratejilerine döndüğünü kaydeden Atun, şunları söyledi: "Bu işten bir şey çıkmayacak ama Türklerin ağzından ne çıkarsa bir sonraki toplantıya taviz olarak kalsın şeklinde bir tutumları söz konusu yine. Türk askerinin çekilmesini ve garantilerin kalkmasını istiyorlar. Garantilerin olması Rumların elbette işine gelmiyor. Ancak özellikle Kıbrıs'taki Türklerden bu geçmez. Kesinlikle çıkmayacaktır. Türkiye'nin kabul edeceğini sanmıyorum."