Ticaret savaşı ve yüksek faiz

G20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil ediyor. Son G20 toplantısında ticaret savaşına varan gelişmeler ve faiz artışlarının yükselen piyasa ekonomilerine etkisi masaya yatırıldı.

1999’da kurulan, Türkiye’nin de kurucularından biri olduğu G20’ye, ABD, İngiltere, Rusya, Japonya, Kanada, Almanya, Fransa, İtalya, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Çin, Endonezya, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ve AB Konseyi başkanları üye.

Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülke ile Avrupa Birliği Komisyonu’ndan oluşan zirve, dünya ekonomisinin yüzde 90’ını temsil ediyor.

Her toplantı sırasında toplamda 70 teknik toplantı yapılıyor. Genelde devlet başkanı düzeyinde dönüşümlü katılım var. Kararlar Liderlerin mutabakatı ile alınıyor.

Büyümeye etkisi ne olur?

Toplantı öncesi yayınlanan IMF raporunda, küresel ekonomik görünümü, hem yakın, hem orta vadede aşağı yönlü risklerin etkilediği, ticaret alanındaki son inatlaşmaların güçlenme ve uzun sürme olasılığının, küresel dengesizlikleri giderilemeyecek bir duruma geldiği, küresel büyümeyi engellediği anlatılıyor.

Doların, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarının yükselen piyasa ekonomilerinden sermaye çıkışına neden olduğu, ticaret savaşına ilişkin gelişmelerin ana gündem maddesini oluşturuyor.

İyi niyet önemli

G20’nin resmi bir karar alma mekanizması yok. Her üye kendi görüşlerini dile getiriyor. Uzlaşma ilkesine göre hareket ediliyor. G20, “küresel ekonomik konularda yapıcı tartışmaların gerçekleştiği gayri resmi bir platform” olarak tanımlanıyor.

Her sene yapılan zirvenin sonunda ülkelerin fikirleri ve çekinceleri göz önüne alınarak bir bildiri yayınlanıyor. Böylece ülkeler, bildirideki hedeflere ulaşmak için söz vermiş oluyorlar.

Bu yıl G20 toplantısının ana maddesi serbest ticaret tartışmaları oldu. ABD dışındaki üyelerin tamamı Trump’ın serbest ticareti önleyici kararlarını ve davranışlarını sona erdirmesi konusunda ısrarcı oldular.

G20’nin aldığı kararlar, önce küresel ekonomiyi dolayısıyla ülke ekonomilerini, bu arada Türkiye’yi de etkiliyor.

Milliyet